Sex Partisi

Avustralya'da Sex Partisi var. Birkaç gün sonra gerçeklesek olan seçimlerde adaylari var. Su reklam http://www.youtube.com/watch?v=tdEVVW_ahnE orada burada dönüyor ve kampanyalarını yapıyorlarmıs. Bizzat oralı bir arkadasıma sorarak teyit de ettim hani.


Avustralya çok mu medeni bir yer? Hayır!!! Hala cinsel sağlık, üreme sağlığı hakları konusunda geri de bir ülke ama yine de insanlar böyle girişimler de bulunabiliyorlar.

Biz de sadece hükümet kendi fikir özgürlüğüne yaşama hakkına sahip. O özgürlük de kadınları, gençleri, eşcinselleri, transeksüelleri... yani halkın 2/3ünü reddeden - ezen bir yaklaşıma sahip.

Böyle bir parti tek başına iktidara gecebilecek kadar güçlü olmayabilir ama böyle bir bakış herkese iyi olmaz mı yani?

Eğlenceli iş

En son yazdığımdan bu yana nelerin değiştiğini anlatıp, ne kadar uzun zaman olduğuna atıfta bulunacağım başka bir yazı yazarım belkim de. Emme şimdi denişik bir heyecanımı paylaşmak isterim.

İçimdeki işletmeci ruhu çıktı. Durup dururken değil de, canımm konsepti batıran ama üzerinden geçinen bir siteyi gördükten sonra oldu.

Onlar ne? Sanırım anaokulundaki çocuklara, pazardan aldıkları 1 TLlik sikko beyaz t-shirtleri vrip "hadi boyayın yavrıcım" demişler.

1 TLye maliyetini yapıp 30 TLye satmak.... Hemi de bu kalitede.

Bu durum, uzun zamandır aklımda olan ve hatta buradan da paylaştığım bir hayalimin canlanmasına neden oldu. Evet evet oldu.

Eğlencesine yapak istiyoruz bu işi. He, ne zaman gerçekleştiririz bilemem ama ilişkisinde heyecan isteyen özellikle kadınlara yönelik bir site. Maksat gençler sevinsin, mutlu olsun :)

Tabi erkeklerin de onlara hitap eden, güzel bir siteye ihtiyaçları var. Onlara yönelik de çalışmalar içerebilir.

ebet bu kadar. eğlenceli bişeyle4r yapalım yahu.

Çilem Çilem Paylaşım

Herkese kucak açan bir facebook sayfamın olmasından nefret ediyorum. Evimin camını açıp duygu düşüncelerimi paylaşsam daha az kaygım olurdu. Gerçekten!


Sinir olduğum birşeyi, sevindiğim bir durumu çığıramıyorum. Keza listemdeki insanları pekçoğu karşıt düşüncedekiler. Bi güvenli yer yok. Birini silsem yetmez.

Eskiden okullarda arkadaş grupları vardı, şimdi de facebookta listeler var. Bok var gibi bu blog adım da kim olduğumu bağırıyo. Bi gizliliğimi koruyarak, yarın götümden ısırmayacağından emin olarak bi laf atamıyorum kimseye... üff!

710 arkadaşım var! Mümkün mü? Değil tabi ki. Facebook benim için, haber paylaştığım ve sevdiklerimin özel hayat tabiki yaptığım bi site güya. Yazdıklarıma, post ettiklerime orada da dikkat edeceksem ne anlamı var yani.

Twitter da yakında ona varacak. Nedir yani ikincil karanter mi yaratalım?

Aslında yazmak istediğim şey bambaşka birşeydi de, paylaşamayacağımı anlayınca içimde patladı bunu yazim dedim!

Şu kadarcık söyleyeyim, ben sitede editör olduğumu cümle alemle paylaşmamaktaki ilk derdim, bi kadının bilgisayardan acık anladığını bi de bide cinsellik konularında birşeyler biliyo.. olamaz öle şey erkek varken ona ne haşa diyen bok kafalı zihniyete derdimi anlatmaktansa, işimi yaparım sonrasında çıkarım karşılarına düşüncemdendi.

Şimdi söylüyoruz, bi de diyoruz yorumlarınıza açığızzz... Allaa herkes (erkekler özellikle) bi bilgisayar programcısı, bi cinsel sağlık uzmanı kesildi. Sinir oluyorum!

The Scoop of Semennnnnn

Hhahaha bu site muhteşemmiş yaaa...



The Scoop on Semen
Via: Online Schools

İşimi Seviyorum

İşimi seviyorum.


Bir gün, çıldıracak şekilde uleyn kim okuyor ki de site yapıyorum die site yenilerkene ofise cinsel sorunlarını sormak için gelen bir telefonu seviyorum.

Sonra... telefonda bir yabancının geyik mi yaptığını, ciddi mi olduğunu bilemeden sorduğu mastürbasyon sorularına yanıt vermeyi seviyorum...

Devamında yine arayıp bu sefer kadınların mastürbasyonu hakkında sorarken bana özel sorular sorduğundaki gerilme anını çok komik buluyorum. Bu durumları idare edebilmeyi seviyorum.

Böle küçük ayrıntılar olmasa hayat ne bayat olurdu dimi?

Siz misal, kaç defa çalıştığınız ofise bir yandan gelen telefonlara bakarken bir yandan cinsellikle ilgili sorularınızı telefonda sordunuz?

"Young People Fucking"

haha şimdi bu kelimeleri arayan kaç kişi yine bloga düşecek. Neyse maksat blog okunsun die çok aranan kelimeleri sıralamak değil, young people fucking derken anlatmak istediğim birşey var.


Film yapmışlar, adına da "young people fucking" demişler. Daha önceden izlemiş olanlar hafızasını yenilesin napim... ilk defa duyanlar da izlesinler efenim. Film değişik hetero ilişki modellerinde yaşanılan cinsel deneyimlerden bahsediyor.Filmi, cinsel birleşmenin ögelerine bölerek anlatmışlar bayıldım...

Bu film, cinsel hayatınızı genişletecek taktikler vermiyor, cinselliğe başka bir yerden bakıyor; kadın ve erkeğin cinselliğini hangi durumlarda nelerin etkilediğini anlatıyor.

Cinsel birleşmeden başlayıp, cinselliğe açılım yapmasını sevdim filmin... isleyin, islettirin...

SABIR SABIR SABIRDAMAK...

beynim tatile çıksın istiyorum bi süre. Ayakta uyuyanlar var ya, işte ben olduğum yerdeyken beynimin kendini kapatmasını, bir süre kafasına göre takılmasını istiyorum. Ona da bana da yazık, sıkılıyo insan...


Ben ilişki halindeki insanlar üzerine naçisane çook düşündüm, gördüm - yaşadım - duydum ve özümsedim. İnsanlar olarak her birimiz farklıyız falan ama yaşadıklarımız benzer olduğunda benzer şekilde davrnıyoruz işte. Durumdan çok mutlu olmamakla birlikte, ilişkiler beni çooook az ama gerçekten çok az şaşırtmıştır.

Yanlış zaman, yanlış insan teranesine katılıyorum. Anlaşıldığında hemen ortamın terkedilmesi taraftarıyım. Doğru zamanı ya da birbirinize doğrulaşmanızı beklemek ömür alabilir. Hayır gerçekten ömür alabilir... Beklemek dünyanın en öldürücü şeyi. İçinizden hem ruhsal olarak hem de eminim birkaç yüz beyin hücresinin canına okuyan durum.

Vaktiyle çoook bekledim. Zat-ı şahanem acayip bi detektif olabilir, olmuşluğu da vardır. He sonrasında iyi oldu mu? HAYIR? (hee tabi hepsi birer deneyim mirim... tabi yaşarken de hep bunu düşündüm, kafam s.kilirken)

Biri kendi bişeyinin derdine takılıp, birşey de söylemeden "en iyisi görüşmememiz" demişti. Nasıl yani? Sen kimsin de benim için neyin iyi olabileceğine karar veriyosun ki?

[ben bunu hiçbir erkeğe yapmadım, pek çok erkeğin yaptığını gördüm. Arkadaşlar salak mısınız? sinemaya gitmek istemiyorsan "gitmek istemiyorum" dersin, "senin beğenmeyeceğini düşündüğüm için bilet almadım" da ne demek? sordun mu? YAPMAYIN! hatun kişi (geylerde bu oluyo mu bilmiyorum ama hetero erkek özelliği die deneyimledim hep) ilkini kaldırmıyosa o zaman neden devam ediyorsun ki? İkinci cümleyi söylemek, sizi daha mı düşünceli yerine sokuyor sanıyorsunuz?]

Aha! işte burda, olabildiğince küfür etmek ya da içerideki "noluyoruz lan?" şaşkınlığının ardından gelen o öfkeyi kusmak ve hemen ileriki maçlara bakmak lazım.

Ama salaklık durumu öyle olmuyo... "ben de burdayım" çalışmalarının sonunda yine herşey eski gibi görünse de, aslında bu defa sen anlıyosun; "uleyn fena mı yaptık sanki" diye dank ediyo günün birinde. (iki cümleyle herşeyi özetlermiş gibi yapmak... alakası yok ama şimdi konunun özü o değil, o nedenle yazmıyorum)

İşte ben de diyorum ki, sabır öyle her boka çomak değil. Bazen kabul etmeli ve o küçük ip uçlarından genelleme de yapmalı.

Neyse şekerim, o günden sonra ben çok sabretmedim ilişkilere... Etmemeyi tercih ediyorum. 1. dünya savaşı içindeyken, "güzel günler gelecek... sabır sabırr" demek ayrı, "sabret canım, yoluna girer... aslında iyi bir insan" demek çok ayrı. İşte ben o ikinci durumda yapılanın sabır olduğunu düşünmüyorum.

Benim de oldu vaktiyle terkedildiğim, içimden hep "uleyn, ne güzel gidiyoduk yaaa ama işte henüz kapasitemi ortaya çıkaramadım ki" dediğim durumlar... Uğraşmadım ama.

Çünkü ben hep bu "sabır" döneminde üzüldüm, acı çektim... bittiğinde hiiç üzülmedim...


Öle işte... Kadınlara yüreğinin götürdüğü yere git -- o yürek de sürekli bi beklesin derken erkeklere s.kinin doğrusunda git diyen zihniyetin içine edim.

Copyright © 2008 - Nobody's Wife - is proudly powered by Blogger
Blogger Template