G-e-y minor

Okumak üzere olduğun yazı bir arkadaşımın yeni sitesinden. Erkeklik üzerine çok güzel bir bakış açısı. Her türlü zırhımızı çıkartıp okuyalım bu yazıyı. Şakalarına mal ettiğin, kendi erkekliğini kanıtlamak için harcadığın erkekleri daha iyi anlamana yardımcı olacaktır. 

Okan'ın sitesine de arada bir göz atmak istersen TIKLAMAN YETERLİ

G-e-y minor

Bir ‘erkek’ nedir biliyor musun... Ne bilirsin ki sen. 
Sadece doğdun... Kadınların ellerinden erkekliğin tezgahına sürüldün. Sonra dövüldün bir demir çubuk gibi. Seni ısıttıkları ateşte bin derecede bin duygunu yitirdin. İzi bile kalmadı içindeki erkeğin. Bu yüzden nasıl bilebilirsin... bir erkek bir erkeğe nasıl aşık olur... Sevmeyi bile toplum kürsüsünden öğrendin. 
Biraz anlatabilirim sana ne olmadığını... bir erkek değilsin öncelikle... "Bir erkek bin erkekten oluşur" ama ‘erkeklik’ten eser yoktur bir tanesinde bile. 
Senin için küfürlerin genel-öznesi fantazilerinin gizil-nesnesi... bir delik, bir ucube, delinin teki ‘erkek’ için içi tepişen bir gey ve sana göre erkek değil o. Çünkü sen erkeği erkekliği bildiğin kadar biliyorsun ancak; kısacası bilmiyorsun. Benim için erkeklik nedir bunu biliyor musun peki? Sadece varolduğum için ve olduğum gibi olduğum için ve sırf sen de orada bulunduğun için karanlık sokaklarda her gezinişimde gasp edilebilir olmak ve aşık olduğumda duygularımı senden gizlemek zorunda olmak... Bir erkeğe bakamamak, dokunamamak, onu senin önünde öpememek, onun bakışlarında eriyip gidememek... kısacası erkeklik benim için bastırılmak, susturulmak, hapsedilmek demek. En çok da erkekleri ezen erkeklik senin erkek olmana benim de aşık olmama engel. ama aşk engel tanımıyor...