Heteroseksüel Erkek Terörü

Bir gün haberleri izlerken böyle bir başlık görsem gökkuşağın altındaki o cüceyi görmüş kadar sevinirim diye düşünüyorum. Özellikle dün gece hissettiklerimi yeterince açıklayabilirsem sen de hak verirsin. Gerçi hak verip vermemen umrumda değil, böyle hissediyorum işte!

Dün gece yani 26 Aralık akşamı Hacettepe AIDS ile Savaşım Topluluğu'nun düzenlediği partiye katıldım. Her ne kadar yorgunluktan ölüyor ve şu an hat 
safhaya ulaşmış karın ağrım inceden inceden canımı yaklaşmaya başlamış olsa da eğlenceli insanlarla hepsi geçer diye düşünmüştüm. 

Parti IF'teydi. Ankara'da gençlerin gecelere akabileceği birkaç mekandan biri olan bu mekanın adını öğreniniz efenim. Son zamanlardaki 1 kadına 34868321 erkek düşmesi nedeniyle, eğlenme yerine bir işkence yeri olan bu mekan hakkında yazıyorum şimdi. 

Partiyi düzenleyen arkadaşlara da yardım ettiğimden, topluluk başkanını da tanıyordum. O nedenle ortamlar benim diye takılırken bizim ekip de geldi. Benimle birlikte 5 kişi olan bu ekipin 2 üyesi transeksüel kadındı. Zaten tüm olay bunun üzerine kuruldu.

Hemen biz bi masa bulup, coşmaya başlamıştık ki bir de baktım bir herif bize tip tip bakarak, topluluk başkanına bileyler anlatıyo. Koptum gittim emminin yanına, dedim amca derdini bana anlat. 

adam: Merhaba, şimdi benim insanların cinsel tercihine diyecek saygım vardır, sorunum onunla ilgili değil

iç sesim: hee oldu, cinsel tercih. Zaten ben her sabah "uleyn bugün de erkek olsam" diyorum. Armut seçiyoruz sanki. O cinsiyet kimliği bebişim senin söyleyemediğin şey, entellektüel kro.

ben: tabi tabi ona ne süphe.

adam: müessese olarak biz transeksüellerin girmesine izin vermiyoruz. Ben 
kapıda olsaydım almazdım.
.....
ticari olarak kayıplara neden oluyor... Kişisel olarak bir sorunum yok da, ticari olarak bizim için sorun yaratıyor.

adamın suratı: bi s.ktirin gidin kardeşim...

netice itibariyle ben: bir takım hoş şeyler söyledikten sonra, biz bu partiye geldik. 
Böyle bir partinin olmasına izin verdiyseniz, katılanlara da laf edemezsiniz. Biz de o nedenle parti bitene kadar mekandayız bebişim didim.

Netice itibariyle 12.30'da mekana veda edcecek şekilde adamın yanından ayrıldım. Mekandan "kibarca" kovulduk anlayacağın. 

Bizimkilerin yanına gittim ama kimsenin tadını bozmamak için 12'ye kadar kimseye bişey demedim. 

Yine bir hayal baloncuğu açalım, bir mekana girmek istiyorsun ama sırf görüntün için içeri alınmıyorsun. "damsız girilmez" kardeşim muhabbetinden daha ciddi birşey düşün. Sana bakışlar olacak, tepeden aşşağıya süzmeler. yani olduğun sen gibi olmanın bedelini sosyal dışlanmayla yaşayacaksın. 

Ticari kayıpmış, sanki gelen transeksüeller para harcamıyor. O gece, bissürü genç dans etti bizimle. Eeee nedir yani? Ben kimsenin kaçtığını görmedim. İzole ederek ne olacak yani? 

saat 12.30'a yaklaştığında pişkin adam bana seslenip saatin yaklaştığını söyledi. O an neler hissettiğimi anlatamam. 

Mekandan çıktık doğal olarak. Transfobi. Bir insan sırf olduğu insan gibi göründüğü için neden ucube olsun ki? Yok değil mi bir nedeni... E o zaman neden böle muamele?

Bir baksan, birlikte vakit geçirsen, konuşmayı öğrensen neler değişicek. İnsanlar o kadar ön yargılı bakıyor ki, direkt kendileri şiddet için kışkırtmaya çalışıyorlar...

IF'in yöneticisi heteroseksüel miydi bilmiyorum. Haberlerde görmeye alıştırıldığımız transeksüel terörü başlıklı haberleri bir de böyle izlesek ne güzzel olur diye yazdım. 

Oradan çıkıp Tribal'e gittik. Bir gey-lezbiyen barının da "prensip" olarak transeksüelleri almamasını da süper karşıladım. Mantık aramıyoruz. Neden bir başkasının eylemlerini bir şablona oturmak için kafamı yorayım ki (nalet ossun hala yapıyorum ama), onların asıl mantık diyarına yaklaşması için çalışırım -- çalışmalı.

Ben böyle konuşunca gelen tepkilerden biri, ama işte onlar da öle, böle -- e sen de onlar sanki melekmiş gibi anlatıyosun. Hayır hiç de değil, ben diyorum ki bir gökkuşağı gibiyiz biz. Tüm insanlar. Herkesin favori rengi olabilir, süper birşey. Ancak bu, diğer renkleri görmezden gelmemize neden olmamalı. Hiç bir renk diğerinden üstün değil, hepsinin iyi-kötü yanları var ama hepsi var. 

Ben rengarenk bir dünya istiyorum ya sen?

0 comments:

Copyright © 2008 - Nobody's Wife - is proudly powered by Blogger
Blogger Template