Her zaman ki ben yeni bir eğlence buldum diye hemen sömürme olayına girdim. Sürekli canım yazmak istedi falan. Eskiden yazardım ben ama bu daha başka bir hikaye onun için ayrıca bir sıkılmam lazım ki açılayım.
Aslında burada yazacağım şeylerde ne kadar "hardcore" olabilirim diye düşünüyorum. Yakında burası da facebook listemden beter olursa illa ki daha tumturaklı şeylerden de bahsetmem gerekebilir diye tırsmalar içerisindeyim. Güzin abla gibi olup olmadığı belli olmayan bi kimlik mi yaratsam acaba diye düşünüyorum...
Neyse asıl anlatmak istediklerimden bir tanesi "sıkılmak" üzerine. İlişkilerden sıkılmak üzerine ama sıkılınan şey burada birlikte olduğunuz insan. Yolda gelirken düşündüm de sen de düşün diye resmedeyim bak; bir ilişki içindesin, tam da Closer'da olduğu gibi bir başı bir da sonu hatırlanır ilişkinin ve bittikten sonra uzuuunca bir süre sonu hatırlanır. Ben yalnızlık krizine girdiğimde en kötü ilişkilerimin bile başını hatırlarım ama o benim psikopatlığım da olabilir.
Ne diyordum..He! Birlikte olduğun kişi geliyor senden boşanacak, niyeti belli. Sen daha önceden anladın ya da anlamadın ama kaçış yok; sen daha hazır değilken biri gidiyor hayatından işte. Ortamın neresi olacağını sen düşün, ama büyük ihtimalle kamusal - insan dolu bir ortamda ayrılıyorsunuz (başbaşayken ayrılan erkek var mı bilmiyorum, görmedim duymadım). Öyle bir durumdasın ki sen şimdi (buradaki sen kadın olsun :)) ne yapacağını bilemiyosun. Bir taraftan hissettiğin gibi yapmak var, diğer taraftan da "ulan bu ayrılık sahnesi aslında benim, adamın kafasında sonsuza dek kalan imajım olacak" fikri var. İstisnalar olabilir belki ama ilişki artık sıçanzi durumlarına geldiyse ve içlerinden biri de artık ayrılığa karar verdiyse artık ayrılan kişina "bay" gelmiş bu ilişkiden diyebiliriz.
Orda hatun kişi ağlasa, zırlasa hemen erkekcan "yahu, ne de seviyo beni... tühh ya beni de unutamaz ki bu" pozisyonuna geliyor ki en kıl olduğum durum budur benim. Orada o salak kişiliğe söylenmesi gereken şey, "dangalaksan, bir insan hazır olmadığında - beklemediği anda onun kalemini de alsan ağlayabilir" hele ki bu durum ilişki diye tabir ettiğimiz "sahibiyet" üzerine kurulmuş bir sosyal yapı.
İşte böyle bir durum kadını istediği gibi hareket etmekten alıkoyabilir tabi diğer yandan hatun kişi de "hee acımadı kii" tavrı takınmak isteyip, uleyn "şeyimde bile diilsin" davranışında buluna da bilir. İnsanların hissettiği gibi davranması gerektiğini düşünen biri olarak yine de eğer karşıdaki bir öküz ise saygı duyduğum bir davranıştır :)
Tabi benim burda verdiğim varyasyonlardan sadece bir tanesi ama bunlardan çok da yok yani...Çünkü ilişkinin en bildiğim yeri bu kısmı haha!
Tek bildiğim şey ise, senden ayrılan insanlar hakkında çok küfretmeyeceksin :) sonra aynı pozisyona sen düşünce görüyosun ebenin hörekesini.
Ama ayrılınan kişinin de yıkılacağı düşüncesi her zaman doğru değil bence. Zaman zaman öyle ilişkiler olur ki, yahu biri gelse de bizi ayırsa kıvamına gelirsin de söyleyemezsin karşındaki kişiye.
Bence ne mi? Bence insanlar - özellikle de erkekler mümkünse karşısındaki kadın hakkında bi yerlerinden element uydururarak yargıya varmasınlar. En gıcık olduğum şeydir. Hele, bunu ilişkinin bir yerinde anlamış olmak bir ayrılık sebebidir benim için :)
Ayyyy duymaktan en irrite olduğum şeyler biri; " yaa şimdi beni çok seviyo biliyo musun? onu üzmekten korkuyorum". Ulen şamar oğlanı, özellikle de senden ayrıldığı için kimse ölmez demek istiyorum. Bir defa o kadın asıl senden ayrıldıktan sonra yaşamaya başlayacak, göreceksin neler öğrenecek bu ayrılıktan...
Ben daha çok şey yazarım bu ayrılık ve sıkılmak üzerine...
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 comments:
Post a Comment